İçinizi Gri Bulutlar Kapladığında…
Gökyüzünde güneş varken; hava ılık, kuşlar ötüyor, dışarıda her şey yolunda giderken,
içinizi gri bulutlar kapladığında ne yaparsınız?
1- Gri bulutları görmezden gelir, kendinizi dışarıdaki çeldiricilerle mi oyalarsınız?
2- Gri bulutları olduğundan daha çok büyütür, sürekli onlar hakkında şikâyet mi edersiniz?
3- Yoksa tıpkı dışarıdaki havayı gözlemleyerek keyif aldığınız gibi, içerideki gri bulutları da gözlemlemeye zaman ayırır, onları oldukları gibi kabul eder misiniz?
Belki de siz kendinize göre bambaşka bir yöntem geliştirmiş ve onu uyguluyorsunuzdur.
Kim bilir?
Ben yukarıda yazdığım üç alternatifi de uyguladım zaman zaman.
Mindfulness pratiklerimi her gün düzenli yapmaya başladığım dönemden itibaren
o gri bulutları gözlemlemeyi seçiyorum.
Çünkü onların geçici olduğunu, sadece onlardan ibaret olmadığımı ve bana benim ile ilgili bir mesaj verdiklerini biliyorum.
Çoğu zaman yaratıcı ve aşırı koruyucu zihnimin ürettiği bulanık düşüncelerin bu gri bulutlara sebep olduğunu da biliyorum.
Bazen bu gri bulutların bedenimde yansımaları da oluyor.
İştahım kesiliyor, uykum kaçıyor, bedenim hep uyumak istiyor, kimseyi göresim gelmiyor. Bazen ise hızlanıyorum, çekirge gibi zıplayıp duruyorum mekândan mekâna, düşünceden düşünceye.
Ancak sadece ve sadece gri bulutlar ile oturduğumda, dingin ve sessiz bir şekilde onlara şahitlik etmeye başladığımda dönüştüklerini ve zamanla süzülüp gittiklerini artık biliyorum.
Ve bugün, eski deneyimlerime güvenerek, kendimi meditasyon köşeme oturtuyorum.
Gözlerimi kapatıyorum. Ve tüm dikkatimi nefesime veriyorum.
Her nefes alışta kasılan ya da uyuşan bedenimi hissediyorum. Her nefes verişte ise kaslarımın gevşemesine ve bedenim ile temas etmeye dikkatimi veriyorum.
Önce bedenimi gevşetirsem, zihnimin onu takip edeceğini artık biliyorum. Bedenim gevşediğinde sinir sistemim de gevşiyor. Böylece beynim bedenime her şeyin yolunda olduğu sinyalini göndermeye başlıyor.
Sadece basit bir gevşeme pratiği ile meditasyonumda derinleşmeye başlıyorum.
Ve bir nehirde akan suları ya da gökyüzünde rüzgârın ivmesiyle hareket eden bulutları seyreder gibi farkındalık alanımda ortaya çıkan her şeye şahitlik ediyorum.
Bazen bulutlar ile sürüklenip gitsem de, bunu fark ettiğim an, kaldığım yerden gözlemlemeye devam ediyorum.
Gittikçe dinginleşen ruhum, bedenim, zihnim ve kalbim hizalanmaya başlıyor.
Hepsinin bütün olduğunu fark ediyorum.
Tam ve bütün olduğumu hatırlıyorum.
Ve bir süre burada kalıyorum.
Sevgi ile,