Yeni Normal, Yeni Hayat, Yeni Biz
Merhaba;
Haziran ayı ile birlikte yavaş yavaş küresel boyutta yeni bir açılım sürecine gireceğiz.
Covid-19 sonrası, bizleri “Yeni Normal” diye adlandırılan dönem bekliyor.
Peki, sosyal mesafe ile birbirimizden ayrı ve uzak geçirdiğimiz bu dönemi, “Yeni Normal” dünya düzeninde yeniden nasıl canlandırabileceğiz? Belki de “İnsani Bağ”ın ne olduğunu yeniden keşfederken, çok hızlı bir şekilde yavaşlamamız, çok büyük bir gayretle küçülmemiz gerekecek; eğer dış dünyamızı değiştiremiyorsak, kendi iç dünyamıza yeniden şekil vererek…
Covid-19 döneminde bir çoğumuz içimize kapanarak hareket edemez bir hal aldık. Tıpkı, suyun "buz" haline dönüşmesi gibi. Vücudumuzun %60’ından fazlasının su olduğunu düşünürsek pek de yanlış olmaz bu benzetme. Peki, “Yeni Normal”e geçiş ve sonrasında anksiyete halimiz devam ettiğinde, aksiyon alabilen ve yaşamla uyum içinde giden o akışkan, "sıvı" halimize nasıl geri dönebileceğiz?
Benim yaşadıklarımdan ve öğrendiklerimden esinlenerek bu soruya vereceğim cevap çok net: Öncelikle, kendi içimizi yeniden ısıtarak ve kendimize daha derinden bir sevgi ve şefkatle yaklaşarak. Onun da ötesinde, tüm korkularımızı, endişelerimizi, gelecekle ilgili belirsizliğin yarattığı huzursuzluğu, kalbimizin tüm sıcaklığıyla kucaklayarak, ısıtarak…
İşte ancak o zaman, hissettiğimiz tüm sıkıntı ve ıstırabın sadece bize ait değil, “tüm insanlığa ait ortak haller” olduğunu daha derinden algılayıp, hem kendimize hem de başkalarına karşı bakış açımızı değiştirebilir ve zorlukları cesaretle aşabiliriz. Ve birbirimizle olan "insani bağ"ın sadece fiziksel değil, daha derin bir noktadan kaynaklandığını kavrayabilir ve deneyimleyebiliriz.
Bu akışkan halimizle fikirlerimizi aksiyona daha kolay dönüştürüp, daha hızlı ve yaratıcı çözümler üretebilir, duygusal dayanıklılığımızı daha da güçlendirerek kararlı adımlarla ilerleyebiliriz diye düşünüyorum.
Bu düşünce ve niyetlerle, sizlere harika bri hafta diliyorum.
- Raquel Habib