Yargılamama Hali
Merhabalar;
Sizce yargısız bir yaşam mümkün mü?
Belki değil, ama en azından her şeye yargıyla yaklaşma eğilimimizi biraz olsun frenleyebilmek için denemeye değer bir pratiğin var olduğunu bilmek umut ve ilham verici. Mindfulness pratikleri işte bu konuda bize tılsımlı bir ışık tutuyor ve rehberlik ediyor.
YARGILARIMIZI FARK EDEBİLMEK
Kendi deneyimlerimize dışardan bağımsız bir gözle bakabilmemiz, aynı zamanda bir şeyleri sürekli olarak yargıladığımızı, iç ve dış dünyamızda oluşan olaylara sürekli tepkisel bir eğilim gösterdiğimizi de fark edebilmemizi sağlıyor.
Pratik gerektiren alan ise, bunu fark ettiğimiz anda kendimizi bu eğilimimizden geri çekebilmek. Kendinize bir 10 dakika süre verin, bakın bu kısa süre içerisinde ne kadar çok “bir şeyleri sevdiğinizi ya da sevmediğinizi düşünerek” geçireceksiniz. Yılların birikimiyle koşullanmış zihinlerimizde, her şey hakkında ne kadar da çok fikrimiz ve görüşümüz var?
YARGISIZ BİR YAŞAMIN İKİ SIRRI
Bugün, hayatımızı yargısız bir perspektiften yaşayabilmemizin iki sırrını paylaşacağım sizlerle.
“Yargısız olmak” denildiğinde, önceleri hiç bir konuda fikrimin olmayacağı gibi yanlış bir algı oluşmuştu bende. Ancak, Mindfulness yaşam biçimini pratik ettikçe ve bu alanda derinleştikçe ilginç bir farkındalığa ulaştım.
1. HER ŞEYE KENDİ GÖZLÜKLERİMİZLE BAKIYORUZ.
“Yargısız olma hali” gerçekte, kendi fikirlerimin ve inançlarımın olmayacağını söylemiyordu bana. Sahip olduğum tüm düşüncelerimi, fikirlerimi, inançlarımı fark etmemi ve onların sadece ve sadece “bana ait” olduklarından haberdar olmamı sağlamaya çalışıyordu. Dünyada ve çevremizde olan her şeyi sadece kendi gözlüklerimizden gördüğümüzü an ve an hatırlayabilmemiz, işin birinci sırrıymış.
Kendi kişisel doğrularımızla, iyi ve kötü tanımlarımızı başkalarının yaptıklarına veya söylediklerine yakıştırmadan; durumlar ve kişiler hakkında genelleme yapmadan yaşamamız “yargısız olma hali” deneyiminin kendisiymiş.
An ve an, her gördüğüm hakkında kendi yargımı fark etmek. Genel-geçer, doğru-yanlış, iyi-kötü, siyah-beyaz etiketlerimin farkında olmak. Yargıladığımı fark ettiğim zamanlarda eğer kendimi de yargılıyorsam, onu da fark etmek. Ve yargılarımızı da yargılamama pratiği yapabilmek.
2. YARGILARIMIZLA OLAN İLİŞKİMİZİ FARK ETMEK.
Hayatımdaki olaylar ve kişilerle ilgili yargılarımla olan ilişkimi fark etmek ise işin ikinci sırrıymış.
Mindfulness pratiği için özünde “her şeyle olan ilişkilerimi gözlemleme sanatı” diyebiliriz. Bu sebeple Mindfulness pratikleri, yargılarımı gözlemleyip, sonra da yargılarımla olan ilişkimi fark etmek, yargısız bir dünyanın olamayacağı ancak “mindful” bir yaşamın nasıl olacağı konusunda bana büyük bir iç görü sağladı. Bunun da ötesinde, önümde duran perdeyi aralayarak yaşadığım tüm deneyimlerde kendi gözümde değil, “gerçekte” ne olduğunu görebilmek konusunda derin bir farkındalık yarattı.
Nasıl mı? Tabii ki bol bol pratik, sebat ve sabırla….
Sizleri bu pratikleri birlikte uygulamaya davet ediyor ve her Salı düzenlediğim ücretsiz Meditasyon ve Mindfulness Sohbetlerinde bir araya gelmeyi ümit ediyorum.
Sevgiyle Kalın,
An’da kalın.
Raquel Habib