Güven Duygusu

Harika bir gün ve güvenle geçireceğiniz bir hafta diliyorum sizlere...

Mindfulness yaşam biçimi içinde ele alınan “Güven” konusu, bir başkasına karşı duyduğumuz güvenin de ötesinde, yaşamın kendisine karşı duyduğumuz güveni temsil ediyor. Bir başka deyişle,

Olana güvenmek.

Benim için çok derin ve gerçek bir konu.
Uzun yıllar anksiyete ile çalışmış bir kişi olarak, hayatta hiç bir şeye güvenmeyen, A-B-C-D planları yapan, her detayı bilmek isteyen, her durumu ve sonucu yönetmek isteyen sevgili Ben, uzun yıllar güven konusu ile yakinen çalıştım. Bu sebeple, sizi bilemem ama ben güven konusunu çalışmanın hiç ama hiç kolay olmadığını biliyorum.

raquel-habib-mindfulness-trust

Güveni en kolay, kendi bedenimize mükemmel bir şekilde giren ve çıkan nefesimizi takip ederek anlamaya başlayabiliriz. Çünkü mesele, önce kendimize ve kendi iç güdülerimiz ve duygularımıza güvenmekle başlıyor.

•           Örneğin, rasyonel tarafımız bize tüm şartların uygun olduğunu söylüyor olsa bile, iç sesimiz yani sezgilerimiz bize bir şeylerin doğru olmadığını hissetiriyorsa, neden bu sese kulak vermeyelim?

•           Sezgilerimize güvenebilmek için sizce neye ihtiyacımız var? 


Peki, bedenimize güveniyor muyuz?
Bedenimizin, mükemmel işleyişinin farkında mıyız?
Bedenimizin içinde işleyen muhteşem sistemlerimizi farkında mıyız?
 
Sindirim sistemimiz, üreme sistemimiz, sinir sistemimiz, hepsi kendi başına ve birbirleriyle de koordinasyon içinde, biz hiç farkında olmadan mükemmel biçimde çalışıyor. Tüm bu birimler eşzamanlı ve senkron bir biçimde çalışıyorsa, yine bu sistemin içinde çalışan zihnimize de, kalbimize de neden aynı şekilde güvenmeyelim?
 
Çoğu zaman, biz müdahale etmesek (bedenimizin doğal akışını bozmadan yaşasak) bedenimizin her an kendisini iyileştirecek ve koruyacak bir içsel dengeye ve bilgeliğe sahip olduğunu görebiliriz. Oysa, biz ihtiyacımız olmayanları ve hatta zararlı olanları hayatımıza sokarak bedenimizin akışına müdahale ediyor ve maalesef bedenin kendi bilgeliğine engel oluyoruz.

Bilge bedenimiz.
Mindfulness pratikleriyle ilk yaptığımız şey, bedenimizle temasımızı güçlendirmek ve bu sayede kendimizi daha iyi tanımak. Hem fiziksel, hem duygusal, hem zihinsel olarak. Tüm bu açılardan kendi iç bilgeliğimize güvenmeyi öğrendiğimizde ise hayata ve sürece güvenmeyi daha kolay deneyimleyebiliyoruz.
 
İşin sırrı.
Kısacası işin sırrı, kendi oluş halimizi tanımak, fiziksel, duygusal ve zihinsel dünyamızla ilişki kurmak ve kendi iç bilgeliğimizi dinlemek. Kendimize karşı oluşturacağımız güven, başkalarıyla olan ilişkilerimizde geliştireceğimiz güven konusunda da bize ön ayak olacaktır.
 
Ancak, hepimiz o kadar çok dış seslere kulak veriyor ve odağımızı o kadar çok dışarıda tutuyoruz ki, içeriden geleni duymak pek kolay olmuyor.
 
Ne kadar derinleşirsek içimizdeki bilgenin sesini daha net duyuyoruz.
Sezgilerimiz artıyor, iç görülerimiz gelişiyor ve işte o zaman sürece olan güvenimiz daha çok mümkün olabiliyor.
 
Mindfulness Pratikleriyle kazandığımız ivme.
Kendimize karşı güven duygumuzu azaldığını hissettiğimiz zamanlarda, mindfulness pratikleriyle belki de kendimize asıl güvenmemiz gereken zamanın o an olduğunu hatırlatabiliriz kendimize.

Şimdi ve burada size davetim, HEPİMİZ BİR’İZ Grubu ile her Salı yaptığımız Mindfulness ve meditasyon pratiklerine katılmanız ve kendinizle temas edip ilişkinizi güçlendirmeniz ve derinleştirmeniz.

Previous
Previous

Kendimle Bağlantım

Next
Next

Sabır Göstermek