Duygular Rehberi

Duygularımızın kölesi miyiz? Yoksa efendisi miyiz?

Başka bir ifadeyle, davranışlarımızı yöneten güç duygularımız mı?

duygular-rehberi-raquel-habib

Çoğunlukla evet!

DUYGULARIMIZI yöneten nedir?

DÜŞÜNCELERİMİZ.

Peki, biz bu ikisinin farkını ayırt edebiliyor muyuz? Çoğu zaman hayır.

Duygularımız algılarımız neticesinde bedenimizde ortaya çıkan kimyasal etkileşimin yarattığı oluş halleridir. Ve çoğu zaman duygularımızı şöyle ifade ederiz:

  • Kendimi yalnız hissediyorum, çünkü 3 gündür kimseyle görüşmedim. (Seçimim olabilir.)

  • Çok korkuyorum, çünkü yarınki sınava hazır değilim. (İnancım olabilir.)

  • Çok sıkılıyorum, çünkü sürekli aynı şeyleri tekrar ediyoruz. (Beklentim var.)

Buraya kadar güzel. Hepimiz duygularımızın kendi algımızdan oluştuğunda hem fikir miyiz?

Benim algımı da inanç kalıplarım, deneyimlerin, düşüncelerim, şartlanmalarım ve kodlamalarım oluşturur. Bunlara sahip çıktığımız sürece bir sorun yok.

Öyleyse sorun nerede başlıyor?

Duygum ile düşüncemi karıştırınca veya duygumun sorumluluğunu karşı tarafa yükleyince.

İşte o zaman karşımızdaki tüm dediklerimi suçlama gibi duyabiliyor ve kendini savunmaya geçiyor. Veya tamamen bağlantısını koparmak isteyebiliyor. İşte o an ilişkim zedelenmeye başlıyor. Ve anlaşılmamak veya duyulmamanın yarattığı birikimlerle durum çığırından çıkıyor. Kavga, çatışma başlıyor.\

Bir örnekle anlatmamı isterseniz;

·      Bana yalan söylediği için aldatılmış hissediyorum.

·      Piyano konserim için kendimi yetersiz hissediyorum.

·      Beni umursamadığını hissediyorum, çünkü benimle hiç ilgilenmiyor.

Umursanmak, aldatılmak, dayanağı başkasına uzanan bir eylemdir. Benim bir duygum değildir. Onun beni umursamadığına inandığımda veya düşündüğümde ne hissediyorum acaba? İşte o benim duygumdur. Yalnızlık, hayal kırıklığı, acı veya öfke hissediyor olabilir miyim?

Piyano konseri içinde yetersiz olduğumu düşünüyorum ve bu yetersizlik düşüncesi içimde hangi duyguyu uyandırıyor acaba? Korku, endişe olabilir mi?

Kendimizle veya çevremizle olan iletişimimizde duygumuz yerine düşüncenizi ifade ettiğiniz zamanları fark etmeye çalışın. Ve size verilen tepkileri gözlemleyin.

Bu konuyu dikkate alıp özen gösterirseniz, ilişkilerinizin olumlu yönde değişeceğini göreceksiniz. Aksi halde sizi eleştiren iç sesiniz veya sizi hedef alan karşınızdaki ile muhatap olmak zorunda kalacaksınız.

Seçim sizin!

Sizlere bu yazımın ekinde duygu ve düşüncelerinizi ayırt edebilmeniz ve duygularınızı daha net bir şekilde ifade etmenizi kolaylaştırmak amacıyla bir *“Duygular Listesi”* hediye ediyorum. Çünkü çoğumuz, “Ne hissediyorsun?” diye sorulduğunda maalesef duygularımızla temasa geçmekte ve onları akıcı bir dille ifade etmekte zorluk çekiyoruz. Tanımlama sözcüklerinden oluşan bu listenin, ikili ilişkilerinizde kendinizi ifade ederken iletişiminizi Mindfulness-temelli bir noktadan deneyimlemenize alan açacağına inanıyorum.

Denemek ister misiniz?

Bu konuyla ilgili sorularınız olursa ya da benimle bireysel seans alarak çalışmak ve iletişim kasınızı güçlendirmek isterseniz, bana info@raquelhabib.com adresinden yazabilirsiniz.

Sevgiyle kalın,

An’da kalın,

Duygularınızla temasta kalın.

🎁 “DUYGULAR REHBERİ” hediyenize buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Previous
Previous

Şiddetsiz İletişimin Bileşenleri #3: İhtiyaçlar

Next
Next

Şiddetsiz İletişimin Bileşenleri #2: Duygular