Çabasız Çaba

Merhaba:

Her zamanki gibi güzel bir hafta diliyorum sizlere...

Bu hafta gündemimizde yeni bir Mindfulness pratiği var.

ÇABASIZ ÇABA
“Çabasız Çaba” ifadesiyle Türkçe’ye tercüme ettiğimiz, “Non-Striving” ya da “Non-doing” Mindfulness pratiği, an’da yaşadığımız her tür deneyimi olduğu gibi görebilmekle ve kabul etmekle ilgili.
 
Karşılaştığımız durumun gerçekliğini reddetmek ve onu değiştirmek üzere müdahale etmek değil, tam aksine, dakika dakika önümüze açılan hayatımızla bir bütün olabilmekle ilgili…

non-striving-raquel-habib.png

OLDURMAYA ÇALIŞMA HALİ
Zira çoğu kez, her şeyin kendi istediğimiz gibi olmasını isteyerek; farkında olmadan ters gittiğini düşündüğümüz şeylere müdahale ederek; gereksiz yere enerjimizi tüketerek, normal koşullarda doğallığıyla olması gereken durumları engeller hale geliyor ve sonuçta ciddi sağlık problemleri bile yaşayabiliyoruz.
 
Bu bir anlamda “Oldurmaya Çalışma” Hali.
 
Oysa, böylesi durumlarda potansiyel anlamda olabilecek olumlu gelişmeleri de bloke ediyoruz belkide.
 
KENDİLİĞİNDEN AKIŞTA OLMAK.
Örneğin, başınız ağrıyorsa, önce başınızın ağrıdığını kabul ederek başlayın!
 
“Oldurmaya Çalışma” hali ile “Kendiliğinden Akışta Olma” hali arasındaki farkı bir kere deneyimlediğiniz an, hayatın içinde akışta olarak yaşamaktan başka bir ihtimalin olmasını istemeyebilirsiniz.
 
An’ın içinde ruh, beden, zihin üçlüsünün hızlanması üzerine gerçekleşen bir deneyim bu.
 
Ancak, bu oluş halinin tadını aldıktan sonra bile, bu kez An’da olmayı, akışta olmayı oldurmaya çalıştığınızı fark edebilirsiniz.
 
Ben böylesi bir farkındalık yaşadığımda güldüm kendime! İnsanoğlunun bağlanma ihtiyacına bizzat kendi üzerimde şahit olmuştum.
 
PASİF BİR DURUŞ DEĞİL BU.
Oysa, taşlar yerine oturduğunda sen hiç bir şeyi zorlamasan da bazı şeyler oluyor hayatında.
 
Ancak, kesinlikle yanlış anlaşılmasın! Bu hiç bir şey yapmamak veya boş oturup olayların olmasını beklemek hali değil.
 
John Kabat Zinn’in dediği gibi “Doing nothing” değil, bu bir “Non -doing” hali.
Oldurmaya çalışmamak.
 
Tabi ki elinden geleni yapmak, tabi ki inanmak ve sürece güvenmek, araştırmak ve süreçte üstüne düşeni bilmek…
 
Bununla birlikte, neye, ne kadar tutunduğunu da fark etmek, sana acı verdiği ve hizmet etmediği anı fark etmek…
 
SÜRECE GÜVEN + KABUL + ŞEFKAT + SABIR
İşte bunun için Mindfulness pratiklerinde yer alan, an ve an dikkatini bilinçli bir şekilde olanı gözlemlemeye çevirmek çok önemli.
 
Olanı yaşayan olduğun kadar, olanı gözlemleyen de olmak, olan ile kendi ilişkini, duygularını, düşüncelerini gözlemlemek…
 
Aslında, büyük bir uyanık olma hali desek daha uygun olur.
 
Bu anlamda, bu hali deneyimlemek için büyük oranda SÜRECE GÜVEN + KABUL + ŞEFKAT + SABIR hallerini içimizde barındırmamız bize hizmet edecek bir yaklaşım olacaktır.
 
Geçen haftalarda bu başlıkları konuşmuştuk. Birbirinden bağımsız olarak var olamayan bu oluş halleri aynı zamanda birbirinin hem içinde, hem de tamamlayıcısı gibiler.
 
YARIN AKŞAM “HEPİMİZ BİR’İZ” SOHBETLERİNDE BULUŞALIM.
Bu sebepten dolayı benim de zaman zaman kendi deneyimlerinde karmaşa yaşadığım, “Çabasız Çaba” halini bu hafta birlikte konuşacağız.
 
Elinde “Yapılacaklar” listeleri ile gezen bir kişiyken, ne yapmak istediğini çoğu zaman o an bedenine soran bir kişiye dönüştüm.
 
Bu yolculukta bir çok korkumla yüzleştim.
Bir çok fikri bırakmakta zorlandım.
Dışlanma ve kabul görememe korkusu bunların en başındaydı.
 
Ancak, bu korkularımı tanımaya ve onlarla arkadaş olmaya başladığımda; sabit düşüncelerimi bir kenara bırakabilmeye başladığımda; An’da çabasız kalma deneyimlerimi hayatıma katabildim.
 
Şimdi kendinize sormanızı rica ediyorum:

  • Siz nerelere tutunuyorsunuz?

  • Hangi düşünceler sizi korkularınıza bağlı tutuyor?

  • Olma halinde, akışta olmanızı engelleyen düşüncelerinizi fark edebilir misiniz

PRATİK, PRATİK, PRATİK…
Burada önemli bir hatırlatmam olacak: Bu soruları kendinize sormak, bir kereye mahsus günlük bir egzersiz değil. Bu süreçte süreklilik önemli. Bu pratiği mümkünse her gün yapabilir; kendinizle olan ilişkinizi daha farkında ve an’da yaşayabilirsiniz.
 
Sonuçta yaşam, tüm ilişkilerimizi yaşama biçimimiz ile şekil alıyor.
Öyle değil mi?

Previous
Previous

Hayatınızın Amacını, Kalbiniz, Zihniniz Ve Ruhunuz İle Bulmanın 10 Pratik Yolu / 1. Bölüm

Next
Next

Kendimle Bağlantım