Ebeveynler için 3 temel Sevgi-Şefkat Pratiği

ebeveynler-için-öz-şefkat-raquel-habib.png

Kendimize karşı göstereceğimiz öz-şefkatin önemine ve öz-şefkat pratiklerinin zaman içinde duygusal dayanıklılığımızın artmasına büyük oranda katkı sağladığına daha önceki yazılarımda değinmiştim.

Bu pratiğin sağladığı faydalar tabii ki hepimiz için geçerli. Ancak, konu “ebeveynler” olduğunda durum daha kritik bir hal alabiliyor. Gerek ev, gerekse iş hayatı iç içe geçtiğinde; ev, eş, çocuklar ve daha bir çok etken peşi sıra devreye girdiğinde; çocuklarımızın okul performansları düştüğünde, ve sonuçta biz ebeveynler üzerinde “yetersizlik duyguları” oluşmaya başladığında “duygusal dayanıklılık” çok daha gerekli bir içsel kaynağa dönüşüyor.

Kendimize karşı yönelttiğimiz olumsuz eleştirilerin ve konuşmaların dozu artıyor; “Ne kadar kötü bir anneyim ya da babayım” gibi olumsuz söylemler, nitelendirmeler günlük iç diyaloglarımızın parçası oluveriyor.

Öz-Şefkat konusunda çalışan ve araştırmalar yapan Kristen Neff, Öz Şefkat’in, kendimizi sürekli yargıladığımız ve eleştirdiğimiz dalgalı, fırtınalı bir denizde bize sığınabileceğimiz dingin bir ada işlevi gördüğünü söylüyor ve Öz-şefkatin 3 bileşenden oluştuğunu belirtiyor.

Birincisi, Öz-nezaket, yani kendimizi yerli yersiz eleştirmek yerine kendimize karşı anlayışlı ve nazik olmak…

İkincisi “Ortak-insanlık hallerimiz”, yani hayatımızı deneyimlerken başkalarıyla bağlantıda olduğumuzu hatırlamak ve yaşadığımız zorluların sadece bize ait olmadığını fark etmek. Üçüncüsü ise Mindfulness pratikleri. Bu pratikler ise yaşamımızda bize dengeli bir farkındalık sağlıyor. Bu farkındalığa sahip olduğumuzda ne yaşadığımız zorlukları itiyor ya da öteliyoruz, ne de tamamıyla büyüterek içimize alıyoruz.

Yapılan son araştırmalar, öz-şefkat pratiği yapan ebeveynlerin yapmayanlara kıyasla daha az stres ve depresyon yaşadıklarını ortaya koyuyor. Ayrıca, bu kişilerin hayata daha fazla bağlı oldukları, haz aldıkları ve hedeflerine doğru umutla yol aldıkları da öne çıkan bulgular arasında. Öz-Şefkat adeta kendimize karşı yönelttiğimiz iç yargılarımıza ve dışardan maruz kaldığımız eleştirilere karşı koruyucu güçlü bir kalkan görevi görüyor.

Bu anlamda ebeveynler olarak yapabileceğimiz 3 temel öz-şefkat pratiği neler olabilir?

1.     Düzenli olarak kendinize öz-şefkat molaları verebilirsiniz.

Örneğin, kendinize karşı eleştirel olduğunuzu fark ettiğinizde ya da sizi kıran bir davranışla karşılaştığınızda, öncelikle yaşadığınız zor duyguyu ve bir çok kişinin de aynı duyguyu yaşabileceği gerçeğini kabul etmekle başlayabilirsiniz. Bu noktada kendinizi rahat hissedebileceğiniz bir köşeye çekilerek şefkati hak ettiğinize dair sözler söyleyebilirsiniz kendinize. Neff, bu sözleri kendinize söylerken elinizi nazikçe kalbinizin üzerine koyabileceğinizi de belirtiyor.

2.     Sevgi-Nezaket-Şefkat meditasyonu yapabilirsiniz.

“Hepimiz Bir’iz” Meditasyon ve Mindfullness buluşmalarımızda da pratik ettiğimiz gibi öncelikle kendinize karşı bazı şefkat ifadeleri yöneltebilirsiniz. Bu sözler, geleneksel olarak “Mutlu olayım; güvende olayım, sağlıklı olayım, rahat ve huzurlu yaşayayım.” Gibi ifadeleridir. Ancak siz de kendinizi iyi hissettiren farklı sözler söyleyebilirsiniz. Bir başka yaklaşım ise, size çok yakın ve sizi seven birini hayal ederek bu kişinin size mutlu ve huzurlu olmanız için dileklerde bulunduğunu hayal edebilirsiniz. Ve benzer şekilde siz de karşılıklı olarak bu kişiye sevgi ve mutluluk dilekleri gönderebilirsiniz. Bu aşamada farkındalığınızı daha da genişleterek bu dilekleri çevrenizde tanıdığınız ya da tanımadığınız pek çok kişiye yöneltebilirsiniz.

Araştırmalar, bu meditasyon pratiğini yapan ebeveynlerin çok daha sakin ve çocuklarıyla yaşadığı durumlara karşı daha bilinçli cevaplar verdilerini, çözümler üretebildiğini, hem kendilerine hem de çocuklarına karşı daha şefkatli olabildiklerini ortaya koyuyor.

3.     Sizin için önem taşıyan birini zihninizde canlandırabilirsiniz.

Yanınızda sizi destekleyen, size her zaman yardımcı olan sevdiğiniz bir arkadaşınızı, eşinizi, annenizi, babanızı, kardeşinizi vb. birini düşünebilir; onların varlığını, seslerini yayınızda hissedebilirsiniz. Sadece bu kişileri hayal etmeniz bile, fiziksel olarak yanınızda olmasalar da, üzerinizde bir sakinlik hissi yaratabilir.

Sonuçta şunu hatırlamamızda fayda var. Hangi şartlarda yetişmiş olsak da olalım, Öz-Şefkat, tutarlı ve istikrarlı bir şekilde pratikle öğrenebilen bir beceri.

Bir dahaki sefere kendinize karşı kırıcı eleştirilerde bulunduğunuzda, elinizi kalbinize koymanızı, kendinizle sevdiğiniz ve zor bir durumdan geçen bir dostunuzla konuşur gibi konuşmanızı öneririm.

Sevgiyle kalın,

An’da kalın.

Previous
Previous

Beginner’s Mind / “Başlnagıç Zihni” Mindfulness Tutumu

Next
Next

Kendimizi nasıl sevebiliriz?